Siyasetin toplum psikolojisi üzerindeki etkisi
Bir ülkeyi, medeni ülkeler sınıfına sokan belli değerler vardır. Demokrasi, hukuk ve insan hakları yoksa silahlı güç de ekonomik güç de yeterli değildir.
Dünyada ülke gelirlerinin büyük kısmını silaha harcadığı için savaş lordlarını zengin eden ancak halklarını fakirleştiren muz cumhuriyetleri var. O silahlar genellikle muhaliflere ve ötekilere doğrultulur. Vatandaşları korumak değil, iktidarları korumak için kullanılır o silahlar.
***
Öte yandan petrol ve çeşitli doğal zenginliklere sahip olan zorba yönetimleri de gayet iyi biliyoruz. Ülkelerinde demokrasinin esamesi okunmaz. Kendileri lüks içinde yaşarken halklarını sefalete mahkum ederler. Zorbalar zümresinin mensupları her türlü özgürlükten faydalanırken halklarına çoğu şey yasaktır.
Açık bir şekilde belirttiğim gibi demokrasi, hukuk ve insan haklarıyla taçlanmayan ekonomik ve silahlı güç hiçbir ülkeye fayda sağlamaz. Sadece söz konusu ülkelerdeki belli çıkar odaklarına fayda sağlar. Böyle bir gücün zorba yönetimlerin iktidarlarını tahkim etmelerine katkı sağlamak dışında bir getirisi yoktur.
***
Demokrasinin, insan haklarının ve hukukun olmadığı bir yerde özgür düşünce de gelişim de olamaz. Bir ülkede sanat, felsefe, edebiyat değil de siyasi çekişmeler ana gündem maddesiyse o ülkede ters giden şeyler vardır.
Politikacıların kullandığı siyasi dil, toplum psikolojisi üzerinde direkt etkilidir. Ülkedeki kanaat önderleri toplum nezdinde rol modeldir. İnsanlar bilerek veya bilmeyerek siyasi dilden etkilenirler.
***
Siyasi dilin sertleşmesi toplumu gerer. İnsanları kutuplaştırır. Bu yüzden siyasetçilerin, yöneticilerin, kanaat önderlerinin söylemlerine çok dikkat etmeleri gerekir. Ülkedeki tansiyonu yükseltecek ifadelerden kaçınmalıdırlar.
Siyasetin toplum psikolojisi üzerinde doğrudan etkisi vardır. Siyaset bilimcilere göre bir ülkedeki siyaset yapma tarzı o ülkedeki demokrasinin gelişmişliği ile ilgili fikir vericidir. Söz gelimi, bir ülkede siyaset çok sert bir şekilde yapılıyorsa, söylemler nefret içerikli, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcıysa, siyasiler arasında hakarete ve iftiraya varan ifadeler kullanılıyorsa o ülkede demokratik gelişme oldukça zayıf demektir.
***
Demokrasinin olduğu yerde siyaset temiz kalır. Politikacılar birbirine hakaret etmez. İnsanlar siyasi görüşlerinden dolayı ötekileştirilmez.
Yakın tarihin her döneminde ve her coğrafyada devletlere kutsallık atfedilmiştir. Devlet kutsaldır çünkü vatandaş için vardır. Devletler halklarını korur, kollar. Bu nedenle pek çok ülkede devlet, baba veya anne figürüyle özdeşleştirilir. Anne ve baba gibi kutsal görülür.
Anne ve babalar evlatları arasında ayrım yapmaz. Hepsini eşit derecede severler. Evlatlarının güvenliği ve geleceği için çalışırlar. Sevecen ve şefkatlidirler.
***
Devlet kültürüne sahip ülkelerde devletler gerçekten de kutsal vasıflara sahiptirler. Çünkü demokrasinin geliştiği ülkelerde devletler halklarına hizmet ederler.
Demokrasinin gelişmediği ülkelerde ise işler çok daha farklı bir şekilde yürür. Zorba yönetimler devleti ele geçirerek parti devleti kurarlar. Parti devletleri çoğunlukla tek adam rejimlerine evrilir. Böyle rejimlerin halklarına refah içinde bir hayat sunması mümkün değildir.
***
Yandaş-muhalif ayrımı vardır parti devletlerinde ve tek adam rejimlerinde. Devletin imkanlarını kullanarak kendileri gibi düşünmeyen kesimleri sindirmeye çalışırlar. Baskı ve otoriterleşme her yerdedir. Yöneticiler kendi halklarına karşı despotturlar, vatandaşlarını aşağılarlar. Söz konusu ülkelerde devletin şefkatli yüzü hakim değildir, devleti ele geçirenlerin ceberut yüzü hakimdir. Devlet ciddiyeti olmayan bu tür yönetimler siyasi literatürde sıklıkla Muz Cumhuriyeti diye anılır.
***
Bir ülkeyi, bir devleti ayakta tutan en önemli değerlerin başında demokrasi gelir. Demokrasinin de temeli hukuk, insan hakları ve özgür düşüncedir. Bu temel değerlerin üzerinde yükselen bir ülkenin geleceği aydınlık, yarınları güvendedir.
YORUM EKLE
Lütfen Dikkat Lütfen Dikkat: Bu sitedeki içeriklere yapılan yorum ve düşünceler tamamıyla yorum sahiplerine aittir. Küfür, hakaret, ırkçılık, siyasi, spam, ticari reklam vb. içerikli yorumlar yayınlanmaz, bu yorumları yapan kişiler sistem tarafından yasaklanır.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
- Sosyal erozyon 08 Nisan 2021 Perşembe 17:37
- İnsanlık tarihinin en mutsuz nesli 11 Mart 2021 Perşembe 19:42
- Demokrasi meselesi 25 Şubat 2021 Perşembe 17:41
- Aşı emperyalizmi 10 Şubat 2021 Çarşamba 17:29
- Edebiyatın aykırı sesi 28 Ocak 2021 Perşembe 17:51
- Küresel kutuplaşma 13 Ocak 2021 Çarşamba 16:36
- Başka bir dünya mümkün 07 Ocak 2021 Perşembe 18:15
- Tünelin ucundaki ışık 18 Aralık 2020 Cuma 11:17
- Biden Amerika’sı 02 Aralık 2020 Çarşamba 19:45
- Tekdüze sanat anlayışı 19 Kasım 2020 Perşembe 19:28